• dün yayınlanan pazar sohbetlerinde dile getirdiği cesurca açıklamalardır.

    yorumsuz:

    başlığın tam hali "sevan nişanyan'ın kadına yönelik şiddet hakkındaki açıklamaları" olacaktı, fakat karakter sınırına takıldı.

    edit: mod'lardan ricam, başlık "sevan nişanyan'ın kadına şiddet hakkındaki ifadesi" olarak güncellenebilir mi?
    zira başlık, bu haliyle kadının şiddet unsuru olduğu anlamını taşıyor. her ne kadar iddia bu yönde de olsa, ilgili bağlam kadına yönelik şiddet olduğundan düzeltme rica ederim.

    edit2:
    utanan ayi ilgili video açıklamayı metne dökmüş:
    #164159431
    "kadınlara karşı erkek şiddetinin büyük bir sorun olduğuna inanmıyorum. ana bir sorun olduğuna inanmıyorum. bunun sürekli ön plana sürülmesinin doğru olduğuna da inanmıyorum
    çoğunuzdan fazla yakından izleme ve tanıma fırsatı bulduğuma inanıyorum, özellikle cezaevi koşullarında...
    erkeklere karşı kadın şiddetinin çok daha ciddi, çok daha vahim, çok daha öldürücü bir problem olduğu kanısını taşıyorum.
    hem tr'de hem türkiye dışında tüm dünyada böyle.

    kadınlar fiziksel şiddet kullanmaz. çok nadiren kullanırlar. genellikle fiziksel şiddet kullanan kadınlar sempatik bulunur, erkek fatma diye bir karakter vardır, hiç bir zaman olumsuz bir karakter değildir.
    kadınların şiddeti çok daha tehlikeli, çok daha öldürücü, çok daha hayat karartıcı niteliktedir. kadınlar psikolojik şiddet uygularlar. eşlerine, kocalarına ve çevrelerindeki erkeklere karşı
    onların hayatlarını karartma yönünde bir çabaya girişirler. adım adım, yavaş yavaş, yaşamlarındaki erkeklerin hayat ışığını söndürmek gibi bir çabaya bir eyleme girişirler, sinsice yaparlar bunu.

    ve özellikle çocuk doğurma işlevini tamamladıktan sonra.... peygamber böceği vardır bilirsiniz, çiftleşmeden sonra dişisi erkeğini yer. insanlarda da bunun önemli bir rol oynadığını düşünüyorum.
    erkekler basit mahluklar. insan ilişkilerinde cinsel ilişkilerde erkeklerin çizgisi daha ilkeldir. kadınların kompleks ihtiyaçlarına ve davranışlarına , onlarla kıyaslanmaycak ölçüde basittir.
    erkeklerin temel şeyi hayatlarındaki ufak tefek sorluklar sevgiyle yumuşaklıkla affedicilikle örtülsün ve sevdikleri kadını memnun etmek, onun yüzünü güldürmek bu tür erkekleri mutlu eder. ve yaşamda verimli olmalarını sağlayan şey.

    kadınlar ise ilk başlarda .... sevgi ve yumuşaklık halesiyle erkeği çevrelerler. ve sonra yavaş yavaş yemeye başlarlar.
    kadına karşı şiddet denilen olayların yüzde 90'ı. çünkü piskopat erkekler de vardır, zannedilenden çok daha azdır

    kadına karşı şiddet denilen hadiselerin çok büyük bölümü bir çaresizlik çığlığından ibarettir. psikolojik savaşta yenilen erkeğin, bir paçavraya dönüşen, hayatının ışığı kararan erkeğin çaresizlikten abaşvurduğu bir çılgınlık hadisesidir. cinayetler dahil olmak üzere.

    bu gerçekle toplum yüzleşirse bence daha sağlıklı çözümler bulma şansı olur, hem kadın şidetini hem erkek şiddetini yok etmek olmaa bilse belli sınırlar içine hapsetmekte.
    hele dünyada basına yansıyan kadına yönelik büyük şiddet haideselerinin neredeyse tamamı, yüzde 99 gibi bir kısmının temelinde 2006'dan beri tck'da da uygulamaya konan evden uzaklaştırma tedbirinin çok büyük bir rol oynadığını düşünüyorumn.
    benim cecazevinde bildiğim örenklerin neredeyse tamamı evden uzaklaştırma tedbiri alıştı. bu bir erkeğe yönetiltilebeilcek olan en alçakça, aşağılama eylemidir. bir erkeğin en temel içgüdülerini mahveden, yıprtadan, yaşamını yaşanmaz kılan bir hadisedir.
    2006 yılından itibaren evden uzaklaştırmak diye biri yanılmıyorsam 99 veya 2000 gibi bi rtarihte türk kanunlarına girdi, o kanundan itibaren hafif bir artış var kadına karşı şiddette, 2006'dan itibaren mahkemelerin ... çerez dağıtır gibi uzaklaştırma tedbirileri alınmaya başlandı.
    kadının tek yanlı beyanı yeterli sayıldı uyzaklaştırma tedbiri için
    o tarihten itibaren kadınlara yönelik yarlama ve öldürme hadiseleri astronomik olarak arttı. temel hadise odur. kanundaki değişimdir.
    bunu da doğal olarak bu konuda hiç bir sosyoloji departmanı araştırma yapmış değil, rakamları ortaya koymuş değil, fakat gözlemler son derece net.
    beni söke kapalı cezaevinde benim bir tarihte bana özel kopuş tahsis edilmişti ve bu koğuşa en zararsız mahkumlar oldukları için özellikle kadına karşı şiddet ev içi dövme ve öldürme ve yaralama hadiselerinden tutuklanan kişileri getiriyorlardı
    bir 30-40 tanesiyle yakından adeta bir hoca gibi bir fikir bir şey gibi bir can yoldaşı gibi bu insanların dertlerini dinleme deneyimini yaşadım, bir hayli bir şeyler bildiğimi zannediyorum, bu işi de bu şekilde koymuş olalım."
  • atatürk'e etmedik hakaret bırakmamış bunak bir adamın bomboş sözleridir muhtemelen. tıklamaya değmez.
    kendisinin mahkemelerde vereceği ifadeler önemlidir, çekirdek çitleyip yanında buz gibi kolayla dinleyeceğiz o ifadeleri.
  • liberal faşistlikten muhafazakarlığa geçiş yapmış...

    bu hızla giderse bir kaç yıl içerisinde "nikah töreninde dua okutturmadılar" ya da "uçakta namaz kılacaktım ama pilot uçağı kıbleye çevirmedi" diye ağlamaya başlar...

    edit; erdoğan çıkıp, "atanamayan öğretmenler psikolojik baskı yapıyor, bunaldım, hepsini vurun" dese, karşılığında "haklı ama abi, her gün her gün eylem yaptılar, adamı bunalttılar" demekle aynı şey burada bahsedilen. tam bir gerizekalılık... görmezden gelinen erkekler bıçakla kadının boğazını kesip "namusumu temizledim" diyen tipler...
  • eşinin üstüne bokunu atan adam kadına şiddet hakkında konuşuyor.
  • adam red pillci çıktı amk.

    bence haklılık payı olan ifadelerdir.
  • kadınların psikolojik şiddet yönüne dikkat çekmiş açıklamalardır.

    her ne kadar kadına karşı erkek şiddetinin büyük bir sorun olduğuna inanmaması hassiktir be rifat abi dedirtecek derecede yanlış olmuş olsa da kadınların biz erkeklere ve cevrelerine uyguladığı psikolojik şiddet yönüne dikkat çekmiş olmasi da bir o kadar doğrudur.

    erkekler fiziksel siddet uyguluyor,kadinlar psikolojik. kısacası toplum olarak şiddete meyilli bir yapidayiz, kadını erkeği yok bu ülkede herkes manyak.
  • kimsenin, "adam tamamen haksız" diyemeyeceği açıklamalardır.
  • güzel ses tonu, elegant bir diksiyon ile konuşan bir barzo. ötesi değil. sesini titrete titrete "düşşünnüyoorrum" dediği için, "abey garılar da yerini bileceh biraz, adamı delirtiyürler, sonra dayah yedih diye ağliyürler"den daha kıymetli bir şey söylediğini düşünmemek lazım.

    komik olan şu ki, bu adama ermeni soykırımı mevzusundaki görüşleri, hatta genel olarak ermeni olduğu için cephe almış kitlenin bir kısmı ise, bu düşük zekalı barzolukta kendilerini bulacak ve içten içten adamı sevmeye başlayacak.
  • dün akşam izlediğimde sevan'ın yayınını, "gayet aklı selim açıklamalardı" dediğim sabittir bu soruya. tarafsız bir gözle baktığınızda, bunda yanlışlayacak hangi noktalar var diye sordurtur. gayet vazıh, gayet sarih, gayet net şu şöyledir demiştir.

    ama tabii ki burası ekşisözlük'tür. herkes "ekmeğinin" ve küçük memenin ve mervelerin peşindedir. yahu elbette sevan nişanyan fikirlerine ve müktesebatına bakılmaksızın bokun önde gidenidir. hatta, ayyh evet, sabık karısının üzerine bokunu boşaltmıştır; bu yüzden onun söylediği her şey yanlıştır..
hesabın var mı? giriş yap